Cildinizin En İyi Arkadaşı Yazın Güneş Koruyucu Kullanımı ve Öneriler

Cildinizin En İyi Arkadaşı Yazın Güneş Koruyucu Kullanımı ve Öneriler

Cildinizin En İyi Arkadaşı Yazın Güneş Koruyucu Kullanımı ve Öneriler

Çoğumuzun tüm kış heyecanla beklediği o mevsim!
Yaz mevsimi… Şimdilerde en sıcak günlerini yaşadığımız yaz mevsimi denilince ilk akla gelen şey ise güneş.

Modumuzu yükselten, serotonin hormonu salınımını arttıran, vücudumuzda D vitaminin aktifleşmesini sağlayan, melatonin salınımını düzenleyen, yeryüzüne enerji veren güneş ışınları, ne yazık ki cildimiz için bazı noktalarda riskli hale gelebiliyor.

Bu konuda başta güneş yanıkları, güneş alerjileri, ciltte kahverengi leke oluşumu ve cilt yaşlanması gelirken cilt bariyerinin bozulması ile bazı cilt hastalıklarının tetiklenmesi ve uzun vadede deri kanseri oluşumuna zemin hazırlamak gibi çok daha ciddi olumsuz etkiler gözlemlenebiliyor. Tüm bu etkiler karşısında bilinçli olup cildimizi en doğru şekilde korunmak ise bizim elimizde.

Üstelik toplumda oluşan ‘sadece yaz aylarında ve tatilde güneş koruyucu kullanılır’ algısının aksine güneşe maruz kaldığımız her an, yaz-kış güneş koruyucumuzu kullanmalıyız.

Ayrıca unutmamalıyız ki güneş ışınlarından bazıları camdan da geçebilir, cilt yaşlanmasına ve kahverengi leke oluşumuna sebebiyet verebilir. Bu nedenle doğrudan güneşe çıkmasak bile gündüzleri ev, ofis gibi ortamlarda da güneş koruyucumuzu kullanmalıyız. Hatta cilt üzerine olumsuz etkileri kanıtlanmış mavi ışıktan da ekran başındayken korunmak adına uygun bir güneş koruyucu kullanmamızda ciddi anlamda bir fayda vardır.

Peki cildimiz için uygun olan güneş koruyucuyu seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Nasıl seçmeliyiz?
Bu konuda karar verirken birçok faktörü göz önünde bulundurmamız gerekir. Yaşınız, cilt tipiniz geçirdiğiniz hastalıklar, işiniz ve hatta kullandığınız ilaçlar... Tabi ki toplumda bu konuda ilk dikkat edilen şey yüksek SPF içeren bir güneş koruyucu seçmektir. SPF, Sun Protection Factor yani güneş koruma faktörü güneş koruyucu tarafından cildin ne kadar süre korunduğunu ifade eder.

Açıklayacak olursak 30 SPF güneş koruyucu cildi ortalama 2 saat korurken 50 SPF bir güneş koruyucu 3-4 saate kadar korur. Bu da güneş koruyucuyu tazeleme süremizi belirler.

   

Tabi ki terleme, su ile temas,  havlu ile kurulanma durumlarında süreye bakmaksızın tazelenmelidir. Ve genellikle güneşe çıkmadan 15-30 dakika kadar öncesinden açıkta kalan tüm cildi kaplayacak uygun miktarda uygulanmalıdır. Bu miktar ise yüz, boyun ve dekolte bölgesi düşünüldüğünde 2 parmak kuralına göre (işaret ve orta parmak boyu kadar ince iki çizgi) belirlenir. Sadece yüz düşünüldüğünde ise ortalama 1/3 çay kaşığı kadardır.

Güneş kremlerinin içerisinde bulunan filtre türü seçim yaparken dikkat edeceğimiz bir diğer noktadır.

Bu  filtreler kimyasal ve fiziksel ( mineral ) filtre olarak ikiye ayrılır. Kimyasal filtre olarak adlandırdığımız filtreler cilt tarafından emilip güneş ışığını absorbe ederek etki gösterirken fiziksel ( mineral ) filtreler cilt üzerinde koruyucu bir bariyer oluşturur, güneş ışığını saçarak ve yansıtarak etki eder.

Fiziksel (mineral) filtreler cildi tahriş etmezler ve alerjik olmamaları nedeni ile güvenilirdir; hassas, dermatitli, rozalı ciltlerde, çocuklar ve hamilelerde ilk tercihimizdir.

Ancak içerdikleri büyük partiküller nedeni ile ciltte beyaz renk bir görünüm bırakabilir, yağlı ciltlerde gözenek tıkayabilir.Bu noktada kimyasal filtreler veya karma filtreler tercihimiz olabilir.

Ve unutmayın ki cilt tipiniz ve şikayetiniz ne olursa olsun günümüzde mutlaka her cilt tipine uygun bir koruyucu üretilmiş durumdadır. Henüz rahatlıkla kullandığınız beklentinizi karşılayan bir güneş koruyucunuz yoksa doğru ürünle tanışmamış olabilirsiniz.

Size uygun olan doğru ürünü seçmek için en yakın sağlık danışmanlarınız olan eczacılarınıza danışabilirsiniz.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın…

 

 

 

Tags: