Sofranın bir ruhu olmalı

Sofranın bir ruhu olmalı

Sofranın bir ruhu olmalı

Sofra stiline dair merakını profesyonel alana taşıyan ve mimari proje ve uygulamalarını yaptığı evlere sofra tasarımı hizmeti veren iç mimar Serra Müftüoğlu, “ Sofra tasarlarken ve masa yaparken tıpkı iç mekânları ele aldığım gibi belli noktaları göz önünde bulunduruyorum, sofra da sahibinden izler taşımalı ve bir ruhu olmalı” diyor.Stil sahibi sofralar hazırlamanın temelini denge oluşturuyor. Yemek, servisler, sunumluklar ve eşlik eden yardımcı ürünlerin belli bir ahenk içinde olması önemli.”

Stil sahibi sofralar hazırlamanın temelinde ‘denge’ unsurunun önemli olduğunu belirten Serra Müftüoğlu ile mesleği, sofra tasarımı ve şef Jale Balcı ile hayata geçirdikleri ‘Jaseİstanbul’ markasının doğuş hikâyesi ile ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Sanat, tasarım ve antikaya küçük yaşlardan beri ilgiliydim ve hayalim olan iç mimarlık/tasarım bölümüne Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünde başlayıp, Japonya Mukogawa Women’s University’de aldığım burslu, kısa süreli eğitimle tamamladım.

Dünya dekorasyon ve moda trendlerini yakın takipte olarak, her sezon kendisini yenileyen trendleri içselleştirerek yorumlamaya çalıştığım ‘ItırSerra’ sayfamda kolajlar hazırlayıp, d’she style platformuna yazılar yazmaya başladım. Sofra stiline dair merakımı profesyonel alana taşıyarak, mimari proje ve uygulamalarını yaptığımız evlerde daha sonra sofra tasarımı alanı altında projeler yürütmeye başladım. Geçtiğimiz yıllarda aralarında Güneri Civaoğlu, Kenan Erçetingöz, Gül Erçetingöz, Ertuğrul Özkök, Jale Balcı, Arda Türkmen, Dilara Koçak gibi ünlü isimlerin bulunduğu Gecce Gurme Kurulu üyelerine ve Milliyet Gazetesine tasarladığım yeni yıl konseptli masaları Lezzet Dergisine hazırladığım konsept sofralar takip etti.

Kendisi de mimar olan eşim Okan ile birlikte Somas Mimarlık ve Tasarım firması adı altında özgün, karakterli, ruh ve stilin birleşiminden doğan nefes alan kullanışlı mekanlar tasarlamaya ve mimari projelerimize devam ediyoruz.

Jaseİstanbul’un yola çıkış hikâyesinden bahsedebilir misiniz? Marka kimliği oluştururken aklınızdaki tema neydi?

İç mimarlığın yanı sıra ilgim olan masa üzeri aksesuar tasarımlarım hep vardı, bir gün çok sevdiğimiz bir büyüğümüz vesilesi ile sevgili Jale ile yollarımız kesişti ve tatlı bir kahve muhabbetinde birbirimizi çok daha yakından tanıma fırsatımız oldu. Projelerimden ona bahsettim o ise kafasında senelerdir yapmak istediği projesini benimle paylaştı bir iş birliği yapma fikri doğdu. Kısa zamanda anladık ki biz iş birliğinden çok his birliği yapıyoruz, enerji çok önemli. Jale’nin sektördeki deneyim ve tecrübeleri bana hep ışık oldu ve olacak da. Bence iyi bir oluşumun yolu buradan geçiyor. Markanın kimliğini oluşturan temel faktör, dediğim gibi his birliği; yemeklerin doğru servisler ile sunumunun bir şef gözünden değerlendirilmesi ve aynı zamanda sunumlarda ruh ve stilinin olması bence çok kıymetli. İşte Jaseİstanbul’un oluşum prensibi tam da bu.

Sizce stil sahibi sofralar hazırlamanın sırrı nedir? Bize birkaç tüyo verebilir misiniz? Jaseİstanbul sofralarının ortak bir özelliği var mıdır?

Stil sahibi sofralar hazırlamanın temelini denge oluşturuyor. Yemek, servisler, sunumluklar ve eşlik eden yardımcı ürünlerin belli bir ahenk içinde olması önemli. Asıl olan eylem yemek yemek ve dolayısıyla masadaki tüm ürünlerin yemek yemeye engel olmayacak ama bu eylemi keyifli kılacak bir faktör haline getirmek bizi mutlu eder. Ürünlerdeki renk, doku gibi detaylar bütünseldeki yardımcı elemanlar ile (çiçek, mum vs) uyumlu olmalıdır. Konsept masalarda yine bu algı ile yola çıkmak doğru olur. Örnek verecek olursam; günümüzde sık benimsenen tarzlardan olan eklektik stil hiç kuşkusuz keskin ve iddialı bir dekoru göz önüne seriyor. Etnik motifler, el işçiliği aksesuarlar, tonsürtonluğun aksine kontrast renkli parçaların bir arada olmasının dışında asıl önemli olan ve dikkat edilmesi gereken tüm bu parçaların birlikteliği konusu.

Serbest stili besleyen eklektik durum; bir araya gelen motif, kumaş, aksesuarların dengeli ve doğru şekilde sıralanması durumunda tabloyu tamamlar. Jaseİstanbul sofralarının ortak özelliği ise her ne kadar birbirinden bağımsız konseptler çalışılsa da prensibimiz zamansız, renkli, canlı ve dinamik sofralar kurmak.

Aksesuar seçimlerimizde dengeyi güzel kurduğumuz sürece serbestiz

Ek olarak zamansızlık ve trend kavramlarından bahsetmek isterim. Sofra tasarlarken ve masa yaparken tıpkı iç mekanları ele aldığım gibi belli noktaları göz önünde bulunduruyorum, sofra da sahibinden izler taşımalı ve bir ruhu olmalı. Kemikleşen atmosfer diye adlandırdığım durum zamansızlığı yakalamış mekan enerjisidir fakat biz bu mekanda yeni alanlar oluşturarak enerjiyi dinamikleştirebiliriz ve pek tabii bunun yansımalarını sofrada da görürüz. Oluşturmak istediğimiz konsept sofralarda da aksesuar seçimleri ister 2022 kışında popülerleşecek zıt parçalar ve kontrast renkli objelerdir, ister bir antikacıdan bulduğumuz çatal bıçaklar ya da aksesuarlardır bunu çeşitlendirmek bizim elimizde. Aksesuar seçimlerimizde dengeyi güzel kurduğumuz sürece serbestiz. Londra ve Newyork’ta faliyet gösteren iç mimar Martin Brudnizki’nin iç mekan tasarımlarında sık sık göze çarpan alakasız parçalarla uyumsuzluğun içinde yakaladığı minik nüanslar ve cesurca kullandığı renkler bu kış ve önümüzdeki zamanlarda bize ilham olmaya devam edecek.“Jaseİstanbul geçmiş ve geleceği bir arada tutan klasik çizgilerin doğru aksta modernize edildiği bir marka diyebilirim, buna etken ise Jale ve benim jenerasyon farkımıza rağmen ortak bir özelliğimiz olan geleneksel yapımız.”

 

Tags: