Rokoko ve Barok Mimari Nedir ?

Rokoko ve Barok Mimari Nedir ?

Barok Mimari Nedir?
Rönesans dönemi klasisizme tepki olarak 16.asırın yarısından 18.asrın yarılarına kadar Avrupa‘nın Katolik ülkelerinde etkilerini mimarlık, süsleme ve resim dallarında göstereren üsluba barok denilmektedir. 



Daha gösterişli yapılar, çeşitli girinti ve çıkıntılar, süslemelerin bolluğu, yuvarlak eğri ve ters hatlar kullanılmaya başlandı. Bu yıllarda yapılan saraylarda ve büyük yapıların cephelerinde barok tarzı ağır olarak hissedilmektedir. Binalarda heykel kullanımı artmış, duvar tezyinatı bu dönemde azalmıştır. Bu akımın öncülüğünü Maderno , Francesco Borromini ve  de Lorenzo Bernini gibi büyük mimarlar yapmaktadır. 17. ve 18. Yüzyıllarda papalık verdiği siparişler ile Barok mimarlığı desteklemiştir.

Özellikle İtalya’da 1620-1675 arası bu sanatçıların yaptığı eserler ile birçok kent süslenmiştir. Bugünlere ulaşan bu eserlerde klasisizme karşı verilen tepkiler en üst noktada toparlanmıştır


Ülkemizde etkileri uzun süre hissedilen barok akımının en bilinen eseri Dolmabahçe Sarayı’dır.

 

 

Diğer bilinen yapılar;

Nuruosmaniye Camii, Dolmabahçe Sarayı, Nusretiye Camii ,Haydarpaşa Selimiye Camii ,Malta Köşkü, Eyüp Sultan Camii, Beylerbeyi Sarayı barok tarzı inşa edilmiş ve süslemeleri yapılmış yapılardandır. 

Rokoko Mimari Nedir ?


Barok akımın ardından 18.ywüzyıldan sonra ortaya çıkan Avrupa sitiline Rokoko denilmektedir. Akıcı köşeler, yoğun süs, esprili ve teatral temalar ilk akla gelen özelliklerindendir. Beyaz ve pastel renklerin yaldızlamalar ile birleşimi çok rastlanılan bir tarz olmuş, süslemeler ise nerdeyse eserin önüne geçecek duruma gelmiştir. Rokoko oymacı ve süslemeci bir üslup olarak İtalya’da ortaya çıkmıştır.

 

Rokoko tarzı sadece mimaride değil; dekorasyon, heykelcilik, tiyatro, müzik, edebiyat ve resimde de kendini Avrupa’da uzun süre hissettirmiştir. 15.Louis ile birlikte 18.yüzyılın başlarında, 14.Louis daha geometrik ve resmi tarzlarına karşı tepki olarak ortaya çıkmıştır. Almanya Bavyera başta olmak üzere Rusya, Avusturya ve Almanya’nın diğer bölgelerinde hızla yayılmıştır.

Rokoko Mimari Örnekleri


Almanya-Münih Amalienburg Sarayı, Polonya –Varşova Branicki Sarayı ve  Czapski Sarayı, Almanya  Linderhof Sarayı, Rusya- St. Petersburg Catherine Sarayı, Fransa-Paris Hotel de Soubise (Prenses Salonu) ,  Fransa-Paris Chantilly Şatosu, Monsieur le Prince Salonu bu akımın en bilinen örneklerindendir.

 

Ülkemizde Rokoko mimariye örnek olarak 3.Ahmet Çeşmesi, Dönertaş Sebili, Hamidiye Sebili, Mihrişah Sebili, Nuruosmaniye Sebili, Nusretiye Sebili verilebilmektedir. 

Avrupa’da Barok –Rokoko sıralaması izlenirken, ülkemizde Rokoko-Barok sıralaması izlenmiştir. 
Bu sebeple Barok mimari örnekleri daha belirgin ve bilinen yapılar iken, Rokoko mimari örnekleri daha çok süslemelerde ve çeşmelerde görülmektedir. Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu’ndaki kemerler, çiçekli vazolar, kubbe eteğinde kıvrımlı, istiridye kabuklu, kartuşlu, vazolu bir süsleme kuşağı rokoko tarzı süslemenin en belirgin örneğidir.





Rokoko tarzı mimari Avrupa’da etkin olduğu dönemde Türkiye’de görülmez. Bunun nedeni ise o dönemde Mimar Sinan gibi bir dehanın eserleri ve fikirleri tüm ülkeyi tesiri altına almasıdır. Daha sonra ise resmi binalar ve camilerde Rokoko tarzı hakim olmuştur. 

Ülkemizde bazı camilerde ve resmi binalarda Barok ve Rokoko tarzı beraber kullanılmıştır. Rokoko ve Barok tarzı mimari tarzda yapılmış birçok eser tarihi özellikleri ile ziyaretçilerini ağırlamaktadır.






Rokoko Mimari Örnekleri


Hotel de Soubise, Paris, Fransa. Paris’in Marais semtindeki Ulusal Arşiv kompleksindeki Hotel de Soubise’nin iç mekanları gizli bir mücevherdir. 

Fransa’nın en iyi Rokoko tarzı örneklerinden biridir. 1730’larda Germain Boffrand tarafından yeniden dekore edilen bu zarif odalar, zarif duvarlara, boyalı tavanlara ve oymalı, yaldızlı ve aynalı detaylara sahip oval şekilli salonlara sahip eski prens ve prens dairelerini içerir. 18. yüzyıl estetiğine sadık kalan bu nefes kesici odalar, Sofia Coppola’nın Marie Antoinette’in hayatını konu alan 2006 filminin çekim mekanları arasındaydı.

Salon de Monsieur le Prince, Chantilly, Fransa’da. Jean Aubert tarafından dekore edilen ve 1722’de tamamlanan Salon de Monsieur le Prince, Paris’in kuzeyinde, Chantilly’deki Petit Château’da, zarif Rokoko mimarisinin bir başka çarpıcı örneğidir.

Charlottenburg Sarayı, Berlin, Almanya. Prusya’daki ilk Kraliçe eşi Sophie Charlotte’un eski evi olan bu muhteşem saray, şehrin en büyük sarayıdır ve Rokoko tarzı, onu popüler bir turistik cazibe merkezi haline getirmeye yardımcı olur.


Amalienburg, Münih, Almanya. Münih’teki Nymphenburg Sarayı Parkı’ndaki Amalienburg av köşkü, 1734 ve 1739 yılları arasında François de Cuvilliés tarafından tasarlandı. Johann Baptist Zimmermann tarafından tasarlanan muhteşem Aynalar Salonu (üstteki fotoğraf) gibi odalarıyla Rokoko tarzının muhteşem bir örneğidir.

Türkiye’de Rokoko ve Barok Mimarisi



Rokoko tarzı, Aydınlanma Çağı’nın temsili olarak zuhur etmiştir. Daha öncesinde meşhur olan Barok tarzında, Katolik kimliğin pekiştirilmesi hedeflenirken, ışık ve doku zıtlıklarından faydalanılırdı. Rokoko tarzı ise daha fazla ışık, yumuşak renkler ve seküler motifler demekti. Çiçek, çakıl taşı ve deniz kabuğu motifleri Rokoko sanatının özüydü. Rokoko, Batı Avrupa’da Barok‘tan hemen sonra gelmiş olsa da, Osmanlı İmparatorluğu’nda tam tersi olmuştur.



 

Türkiye’de Rokoko ve Barok mimarisi;

Ortaköy Camii, 1856, İstanbul

Fransa Kralı XV. Louis döneminde zuhur eden Rokoko sanatı, 18. yüzyılın başlarından itibaren Fransa’da yaygınlaşmıştır. Bu sanatın Osmanlı’ya gelişinin 18. yüzyılın ilk çeyreği olduğu düşünülmektedir. Bu üslup, Kral XV. Louis, Osmanlı Sultanı III. Ahmet’e Rokoko tarzında resim ve küçük heykellerden oluşan birkaç hediye gönderdiği zaman Osmanlıya tanıtılmıştır. Sanatın ihtişamından çok etkilenen padişah, daha sonra Paris’e bir büyükelçi göndermiştir. Gönderilen büyükelçi, Fransız tarzı bu sanat üslubunu gözlemleyip öğrenmiştir ve Rokoko tarzında birkaç resimle Payitahta geri dönmüştür.

Tags: