MODANIN MASALSI RUHU

MODANIN MASALSI RUHU

MODANIN MASALSI RUHU

Bize kendinizden ve markanızın hikayesinden bahseder misiniz?

4 Eylül 1996 Gaziantep doğumluyum. Üniversiteye kadar olan eğitim sürecimi Gaziantep’te tamamladım. Bir yandan üniversite sınavlarına hazırlanırken diğer yandan yetenek sınavlarına hazırlanarak İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde hayalini kurduğum bölüme başladım.

Burada Moda ve Tekstil Tasarımı bölümüne devam ederken geçiş yaparak kalan eğitim sürecimi İstanbul Aydın Üniversitesi’nde tamamlayarak 2019 yılında mezun oldum. Şu anda 2019 yılında kurmuş olduğum markam ile devam etmekteyim.

Markamın hikayesini düşününce aklıma gelen birkaç duygu var sanırım: Heyecan, hayal, başarı ve üretmek. Her dönem ayrı ayrı kurslardan eğitim alarak bir mesleğin her alanında bilgilere ulaşmaya çalıştım. Bir yandan buradan sonsuz teşekkürlerimi ilettiğim moda tasarımcıları Zeynep Tosun ve Özlem Süer atölyesinde dört yıl boyunca stajlarıma devam ettim.

Her gün yeni bir şey öğrenmek, geleceğe dair sorumluluklarda görev alarak oluşturulan tüm süreçlere hakim olmak oldukça heyecan vericiydi.Kendimi geliştirerek bir an önce kendi markamı, kendi hikayemi oluşturmam gerekiyordu. Açıkçası, markamın hikayesi büyük bir tutkudan ve hayalden geliyor. Kendi hayallerimi gerçekleştirmek için 2019 yılında okulumun son dönemi devam ederken bir yandan da bulduğum parça ve atık kumaşları kullanarak 16 parçalık bir koleksiyon oluşturdum ve hepsini üreterek başlangıç yaptım.

Markamın ana karakteri bir kadın ve bir çocuk... Daha sade, daha şık, daha spor, daha romantik vs. olarak bir kadının farklı duyguları bir arada toplayabilme gibi süreçlerle markamın hikayesi oluşmuş oldu.

 

Tasarım süreciniz nasıl işliyor? Yaratıcı sürecinize ne gibi etkenler dahil ediyorsunuz?

Tasarım sürecimiz oldukça keyifli ve heyecan dolu geçiyor. Her seferinde farklı bir tasarım ve koleksiyon ortaya çıkarmaya çalıştığımız için bu süreç dolu dolu keşiflerle geçiyor.

Kişiye özel çalışmalarımız da oluyor, koleksiyonun parçası olarak tasarlanan tasarımlarımız da oluyor. Kişiye özel kısmımızda çocuk tasarımlarımızda,showroomda ağırladığımız zaman anne ve kızlarımızın fikirleri doğrultusunda ve bizim çizgilerimizle birleşerek ortaya farklı tasarımlar çıkabiliyor. En keyifli an da tasarıma karar verdikten sonra gözlerdeki o heyecan ve meraklı bakışları.Müşterinin heyecanını yaptığımız tasarımın üretilen kısmı için görmek de çok özel oluyor.

 

Bunun dışında koleksiyonlarımda özellikle çocuk için tasarımın yanında rahatlık ve kullanılabilirlik de oldukça önemli.  Aksi halde çocuğumuz ürünün içinde kendini rahat hissetmezse, kendisine muazzam bir tasarım sunulsa da rahat edemeyecek ve mutsuz olacak. Aslında anahtar kelimemiz tasarımın mutluluk katması olabilir, hem tasarım olarak hem giyilebilirlik olarak... Bazen saatlerce çizgi film izlediğim oluyor hala. Konsept doğum günü çalışmalarımız oldukça, tasarımlarımız da tamamen konsepte özel oluyor.

Kadın için özel çalışmalarımızda da yine tamamen kişiye özel çalışıyoruz. Moda kavramı da aslında toplumca bir şeye gösterilen ilgi, yaygınlıktıe. Bu sene’nin modası nedir, ben de öyle giymeliyim gibi düşünceler oldukça fazla oluyor. Biz de hem modaya uygun hem de yaşadığımız her anın verdiği ilhamı göz önüne alarak ilerliyoruz.

Kişiye özel tasarım yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?

Modaya ilham veren her şey hayatın içindedir. Günlük hayatımızda karşımıza çıkacak her şey bir ilham kaynağıdır, özellikle koleksiyonlarıma başlarken kişiyi göz önüne alarak daha feminen bir tasarım mı, daha modern bir tasarım mı, daha duygusal mı gibi koşulları göz önüne alarak ilerlerim.

Kumaşların her birini birebir kendim gezerek bulmaya gayret ederim. Onlara dokunmak ve desenlerini, aksesuarlarını tasarıma dahil etmek oldukça önemlidir. Kişi kendisini mutlu ve özgüvenli tasarımın içinde mutlu ve özgüvenli hissetmeli. Aslında biz bu soruya yanıt arıyoruz ve cevapladığımızda da tasarımı oluşturmuş oluyoruz.

 

Çocuk için de kişiye özel tasarım hazırlarken bu tasarımda rahat edebilecek mi, uzun ömürlü olacak mı, gibi soruları yanıtlıyoruz. Ten hassasiyetine uygun malzeme ve aksesuarlara karar verip ilerliyoruz. Çocuk derken, sadece çocukta değil aslında 5 aylık bebek için bile tasarım elbise hazırladık.

Tabii ki büyüyen kız çocuklarımız için de ilham kaynağımız en başta renkler oluyor. Hiçbir renk sınırlaması olmaması mükemmel bir ilham. Tabii ki bunun yanında bu yılın trendleri, bu yılın şarkıları, diziler, kumaşlar, desenler, gezdiğimiz gördüğümüz mekanlar bile ilham kaynağında rol oynuyor diyebilirim.

 

Sizce bir çocuk kıyafeti tasarlamak bir yetişkin kıyafeti tasarlamaktan farklı mıdır? Eğer öyleyse hangi açılardan farklıdır?

Kesinlikle, çocuk kıyafeti tasarlamak bir yetişkin kıyafeti tasarlamaktan çok farklıdır. Çocukların bambaşka bir dünyası var. O dünyayı anlamak, o dünyanın içerisine girebilmek çok önemlidir. Çocukların da özgün mutlulukları vardır.

Kimi tasarımda rengarenk renkler kullanmak yetiyor, kimisi “ben prenses olacağım” diyor ama prenses onun dünyasında nasıl giyinir? Hayal dünyasının en geniş olduğu dönem çocukluk dönemidir. Sonsuz bir dünya... Prenses derken tabii ki kız çocukları konu olunca aklımıza sadece prenseslik gelmesin.

En önemlisi de kullanılan kumaşın rahatlığı ve tasarımın rahat bir giyim sağlaması. Tabii ki bunu en başta annelerimizle konuşup detayları öğrenip notlarımızı alıyoruz, kullanacağım kumaş ve malzemeleri de ona göre seçiyoruz.Showroom’a gelen bir minik kızımız en başta “ben prenses olacağım” diyordu ve bir anda “ben baykuş olacağım, baykuş elbisesi istiyorum” dedi. İşte tam da demek istediğim sonsuz bir hayal dünyası. Bir de onların dünyasında o karakter nasıl biri? Bunların hepsini adım adım düşünerek ilerliyoruz.

Çocuk konusunda hayata geçirmek istediğim birçok proje var. Bir kısmıyla şimdiden hazırlıklara başladım.Onların mutluluğuna eşlik edecek arayışlar içerisinde buluyorum kendimi. Her çocuğumuzun gülmeye, mutluluğa, mutlu olmaya ve sevilmeye ihtiyacı vardır.Showroom’a gelen çocuklarımız genellikle mağazadan ayrılmak istemiyorlar. Aramızda tatlı bir bağ oluşuyor. Ne istediklerini, nasıl bir dünyalarının olduğunu o kurulan bağdan anlıyorum. Bunun da tasarıma çok büyük etkisi oluyor.

Özel günler için kıyafet tasarımı yaparken, müşterinizle nasıl bir süreç izlersiniz?

Yetişkin çalışmalarımızda İstanbul’da ve Gaziantep’te hizmet vermekteyiz. İstanbul’daki ofisimizde randevu oluşturarak misafir ağırlıyoruz.

Müşterilerimizin ne istediğinden yola çıkarak hem konuşarak hem de görsellerle ilerliyoruz. Örnek kumaşlarımızı kullanarak özellikle onların dokunuşlarını tenlerine yakıştırmalarını istiyorum. Bence en önemli etkenlerden biri de renk. Kişi kendisinin hangi renkte daha mutlu hissettiğini belirler.

Gaziantep’te showroomda yine aynı şekilde, hem annelerimiz ve miniklerimizi, hem de yetişkinleri ağırlayarak çözümlerle yola çıkıyoruz. Sonrasında süreç provalarla

devam ediyor.Özel bir gün için hazırlanmak özel bir çalışma gerektiriyor. En başta insanların kendilerini özel hissetmeleri önemlidir. Bunu da misafirlerimize elimizden geldiğince hissettirmeye çalışıyoruz.

Çocuklar için de çalışmalarımızda yine aynı şekilde, belirli bir konsept dahilindeyse ona uygun çözümler ve uyarlamalar yapıyoruz veya tamamen minimal tasarımlarımızın tarafından çözümlerimizi sunuyoruz ve giyilebilir hale getiriyoruz.

Öncelikle değerli Giarose ailesine kocaman sevgilerimi iletmek istiyorum. Oldukça keyifli bir yolculuk oldu. Sohbetlerimizde ilerledikçe birçok ortak fikir ve düşünceye sahip olduğumuzu fark etmek beni çok mutlu etti. Ben de tatlı derginizde bulunmaktan çok mutluyum ve teşekkür ediyorum.

 

 

 

 

Tags: